Bir At Binme Macerası

Biraz biraz küçük adrenalin ve eğlencek kaynaklarımız vardır. Arada bir yapar sevindirik oluruz… Nedir bunlar? mesela karting, sonra efendime söyleyim buz pateni, rafting falan filan örnekler çok. Ben kartingi çok severim, erenköy tarafında olmamıza rağmen bazen gece bir kıvılcımla beraber çok kişi gaza gelir ve arabalra doluşup Gebze Karting e :D. Saat önemli değil telefon açarız “Hasan Abi ordamısın ?” burdayım gençler gelin der ve gideriz. E tabi kaz gelicek yer… :). Ancak yeni yeni bir hobim daha oldu henüz daha İstanbulda yapamasamda bahar yada yaz aylarında nasipse yapmayı çok istiyorum… At binmek efendim. At binmek yada Ata binmek te olabilir 😀 Ancak ben At binmek tabirini kullancam. Hoşuma gitmiyor ama Feyza Ablam uyardı böle dinir didi 😀 bizde öle didik işte… Geçtiğimiz yaz Staj yapmak üzere Almanya da idim. Türklerin çok olması hasebiyle biz çok misafirperverce karşılandık ve 3 aylık süreci çok mutlu geçirdik. Oradaki abilerimiz ablalarımız bizlere hep yardımcı oldular. Öncelikle lafı açılmışken bizi karşılayan ve bizden sorumlu olan 3A Education & Service Firmasının Sahibi ilhan Abimize Selam ve Saygılarımı İletirim… Çok fazla giriş kısmı yaptığımı düşünüyorum kimseyi sıkmak istemeden konuya giriyorum. Almanyada birde Cebrail abimiz vardı. Saolsun izin günlerini eşine ve iki çocuuna ayıracakken misafir olduğumuz için bizimle ilgileniyordu.

Bir gün at binmeye gittiler. Ben nöbetçi olduğum için katılamamıştım. Ama içimde gitmişti. Sonra bir program daha yapıldı ve bunu kaçırmak istemedim. Bizden deneyimli arkadaşlar ve bir önceki grupta olan komik ama acı olayları anlattıkca bi endişe ve merak bir araya geliyordu. At binmekte ne var diyorum kendi kendime bende binerim. Arkadaşlar gülüyor. neyse efendim biz gittik. Atları seçtik, bir bindimki bu at neymiş bee. Sanki iki kat yukardayım. meğer bizim kırda çayırda turu 1 millon dedikleri atlar aslında eşekmiş :D. Neyse bozuntuya vermeyelim. atları aldık ormana gidiyoruz. Bu grup biraz az 5 kişiyiz. Cebrail abi ve bizden 4 arkadaş. ormana giriyodikki benim at huysuzlandı. Ağırmı geldim ne :), beni otların arasına soktu, çıkmıyor. Sevdik okşadık ikide tekme attık yola girdi. Atlar aynı çiftlikte kardeş gibi büyümüşler biri koşsa öbürüde koşuyor. Tecrübeli arkadaşımız Serdar da haliyle atı koşturuyor. O önde biz arkada hafif tempo koşuyoruz. bi ara benim at geri kaldı. görmese iiydi ama görünce başladı koşmaya. patıka yol var ama ayakları açımasınmış diye çimen taraflarda yani patikanın sağ yada sol kenarından koşuyor. “Ulan at tepende ben varım dallardan birine vurcam ordatan gitsene” desemde yok dinlemiyor. Gerçektende ben bi yandan önüme bakıyorum bi yandan denge sağlıyorum bi yandanda dallardan kaçıyorum. En son bir daldan kaçarken denge kayboldu. at koşmakta ben sağa doğru meyl etmişim birazdan düşebilirim. Alamanyalardada biyerimi kırmak istemiyorum, dua ediyorum saniyeler içinde. efendim ata sarıldım bir yek vücut halinde gidiyorum arkadan gelen arkadaş gülmekten perişan benim ucuz atlattığımı söylüyor. Paçayı kurtardık hala atın sırtında devam ediyoruz. derken orman içinde bir top sahası gibi biyer bulduk. Önceki gelişlerinde burda yarış yapmışlar. atları sahanın diğer tarafına sürdük ben daha olayı anlamadan Serdar, Cebrail abiye “söz sende abi” dedi. Ben daha atımı grid teki yerine sokamadan, Hadi o zaman deh diye bir sesle atlar şaha kalktı. Ben 4 nala tabirini işte burda anladım. 5 – 10 saniye içinde Nasıl mutluyum bilemezsiniz.

Malkoçoğlu benim sanki at uçuyor. Tabi her daim mutlu olmak olmuyor. biz şaha kalkınca Almanın birinin köpeği bizim atlara doğru koştu. atlarda haliyle azıttı. Ani fren yapan atlardan serdar zor kurtardı ama bizi oraya götüren abimiz yerde yatıyordu. Nasıl düştüğünü görmedim. Ama korkmuştuk. Cebrail abi kalkmıyordu. Atlardan inip yanına koştuk. Atları tutmak zor, cebrail abiyle ilgilenmek ayrı bi zor. Neyse efendim biz abimizle ilgilenirken çiftlikteki iki tane huysuz bayanda kendi atlarıyla geldiler. biz tamam bi çare buluruz abimize yardım ederiz derken bunlarda bi afra bi tafra, Almancada yokki bişey anlamıyoruz. Cahil kızlar Türkçe bilmiyorki, Almanya gibi bi yerde… Abimiz kendine geldi çiftlikten uzaktayız ve yürüyerek gitmemiz gerekiyor. 15 dakika kadar yürüyerek çiftliğe ulaştık. Yolda bu zaman içinde ben iki at zaptediyorum iki arkadaşta cebrail abiyi… Abimize ne mi olmuş -geçici hafıza kaybı- olayı hatırlamıyor. Bizi tanıyor ama bize noldu diyor. He bide kadınlar gelip ne demişlerdi, bu atlar neden bu kadar terlemiş falan. Sonra sonra söylüyor Cebrail abi. Efendim 15 dakikalık yürüme içinde olayı cebrail abiye 3 kere anlattık. Her seferinde tamam tamam hatırladım diyor ama yine soruyor ya noldu bize die :).Arabayı serdar getirdi bindirdik abiyi tarif etti bi hastaneye gittik. Orası çocuk hastanesiymiş başka bir hastaneye yönlendirdiler. Oraya gittik ve park ettik. Cebrail abi dediki Çocuklar noldu 😀 biz kaç dakkadır uğraşıyoruz. yarım saat oldu abi dedik. Ya bende film kopmuş ya dedi demek kadın ondan bağırıyodu… :D. Saf kadınlar biz can derdindeyiz onlar atları niye koşturdunuz diyor. Almanca At koşmayacakta napacak diyememenin ezikliğini hala üstümde taşıyorum. Abimiz 1 gün müşahade altındaydı sonra 3 hafta rapor aldı. 🙂 bize daha çok vakit ayırdı.  yarası iyi oldu Ben her görüşmem de espri olsun diye Abi merhaba ben Akif beni hatırladınmı diyorum. içten içe kızsada gülüyoruz. Kendisini hakkı ödenmez. Bir zaman Türkiye ye gelirlerse aynı misafir perverliği yapmak isterim. Artık bir adrenalin kaynağım At binmek. Bir Fırsat ve At çiftliği arıyorum.